UĞUR İSTANBULLU
(ARTVİN)- Artvin’in Şavşat ilçesine yapılması planlanan ve 28 köyü etkileyecek Hanlı HES Projesi için bilirkişi heyeti yeniden keşif yapacak. Avukat Halis Yıldırım, “Zaten keşif yapılmış ve her şey aynı ama durmadan neyi arıyorsalar yeniden keşif yaptırarak… Herhalde bir taraftan keşif bedeliyle, bir taraftan da halkı hukuksuzluğa teşvik ederek süreci şirket lehine çalışıyorlar” dedi.
Artvin’in Şavşat ilçesine yaptırılmak istenen ve 28 köyü doğrudan etkileyecek Hanlı HES Projesi için Danıştay iptal kararı vermişti. Proje için bilirkişi heyetinin yeniden keşif yapacak olmasına yöre halkı tepki gösterdi. Avukat Halis Yıldırım, şunları söyledi:
“Bildiğiniz üzere 2018’den bu yana burada davalara giriyoruz. Arpalı Deresi üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılan ‘Hanlı HES Projesi’ne köylülerimizin açtığı davalarda 2 kez kazanıldı, Danıştay’da kesinleşti ve HES durduruldu. Fakat ne hikmetse bütün kazanılan davalarda sonra hepinizin de ezberlediği 2009/7 bir genelgeye dayanarak ve birkaç evrak eklenerek yeniden ‘ÇED gerekli değildir’, ‘ÇED olumlu’… İlk girdiğimiz dava da ÇED olumlu idi kazandık. İkinci de kesin olarak kazandık ve bölgede çalışma durduruldu.
“Yeniden geldiler”
Şimdi yeniden ÇED olumlu kararı alarak geldiler ve halkımız dava açtı ve biz de takip ettik ve şimdi onun keşfi için bugün saat 14.00’de mahkeme heyetiyle birlikte keşif gerçekleştirilecek. Aslında söylemek gerekirse keşfedilecek bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Zaten keşif yapılmış ve her şey aynı ama durmadan neyi arıyorsalar yeniden keşif yaptırılarak hem halkımızın parasını çarçur ediyorlar, biliyorsunuz keşif bedeli 50 bin lira idi. Herhalde bir taraftan keşif bedeliyle, bir taraftan da halkı hukuksuzluğa teşvik ederek süreci şirket lehine çalışıyorlar.
“Hanlı deresinin suyuna her şeyden önce Şavşat’ın ihtiyacı var”
Benim söyleyeceğim şey şu; kışın özellikle bu dere özellikle yok hükmünde iken, yazın gelen nüfusla birlikte Şavşat’ta bile su ihtiyacı doğuyor. Yöremizde kooperatifler kuruluyor. Hanlı Deresi’nin suyuna her şeyden önce Şavşat’ın ihtiyacı var. Biliyorsunuz çok sağlam yaptıklarını söyledikleri tribünün altında bir sel suyuyla yıkıldı ve sonradan yapıldı. Burada iki şey yarışıyor. Bizim sinirlerimiz suyla bağlantımız birtakım oyunlarla ve yargının da kusuru var ve mahkemeler yürütmeyi durdurmayı unutmuş durumda. Defalarca başvurmamıza rağmen yürütmeyi durdurma kararı verilmemiştir ve çalışmalara devam edilmiştir. Bir avukat olarak söyleyeceğim şey hukuki tarafından yakından takip ediyoruz ama esas dava Şavşat halkının davasıdır. Esas olarak halk buna sahip çıkmadıkça, pes ettikçe başarıya ulaşacaklar, ben buna inanmıyorum. Şavşat halkına güveniyoruz ve birlikte elimizden geldikçe destekleyerek mücadeleyi sürdüreceğiz. Kararlı dirençli tutumunuza saygıyla selamlıyorum.”
