Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu, mesleki eğitime ilişkin yeni düzenlemeyi hayata geçireceklerini duyurdu. Organize sanayi bölgelerinde (OSB’lerde) ‘Sektör İçi Okul’ oluşturacaklarını belirten Şamlıoğlu, “İşletmelerimizin bünyesinde belirli niteliklere sahip bir okul açacağız. Biz buna sektör içi okul diyoruz. Yani bizim Öğretmen arkadaşlar o işletmenin içinde olacak, öğrencilerimiz sektörle birlikte teorik eğitimlerini alacaklar ve onlar da üretimin içinde olacaklar” dedi.
Çeşitli programlara katılmak üzere Ordu’ya gelen Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu, ‘Mesleki Eğitim Dairesi Toplantısı’ toplantısına katıldı. Ordu Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen toplantıya Şamlıoğlu’nun yanı sıra Vali Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz, Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürü Fethullah Güner ile iş dünyası ve bölüm temsilcileri katıldı. OTSO). katıldı. Toplantıda konuşan Şamlıoğlu, 28 Şubat darbesinden sonra mesleki eğitime ilişkin algı sorunu yaşandığına dikkat çekti. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarını okullara gönderirken mesleki eğitimi tercih etmediklerini belirten Şamlıoğlu, “Mesleki eğitim denildiğinde aslında herkes aynı açıklamayı yapıyor. Mesleki eğitimin öneminden bahsederken kimse bir temelden başlamıyor. olumsuz bir yer. Ancak ne yazık ki mesleki eğitimi hep sorun haline getiren biziz.” Çocuklarımızı mesleki eğitimle buluşturalım derken kendi çocuklarımız dahil mesleki eğitimi tercih etmiyoruz. Neden tercih etmiyoruz? Çünkü mesleki eğitim konusunda ciddi bir algı sorunu yaşanıyor. Ne yazık ki Türkiye’deki 28 Şubat sürecinin sadece imam hatip okullarını hedef almadığını, aynı zamanda 28 Şubat aktivistlerini de hedef aldığını üzülerek söylüyorum. Türkiye’nin üretim kabiliyetini hedef almaları çok akıllıca bir zihniyetti. Yani mesleki eğitimi hedef aldı. O günden bu yana büyük çabalar sarf edildi. AK Parti hükümetlerinin, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ve bakanlarımızın çalışmalarıyla mesleki eğitim alanında bir yere geldik. Ancak hâlâ olmamız gereken yerde değiliz. . Bu vesileyle mesleki eğitim konusunda yeni bir şey yapacaksanız öncelikle algıyı onarmanız gerekiyor. “Buranın onarılmasıyla ilgili politikalar uygulamanız gerekiyor” dedi.
‘SINAV ODAKLI YAKLAŞIM, MESLEKİ EĞİTİMİ SÜREKLİ GERİDE TAŞIYOR’
Şamlıoğlu, Cumhuriyetin 2. yüzyılında mesleki eğitimin öneminin çok önem kazandığına dikkat çekerek, “Eğitim sistemimizde ne yazık ki uzun süredir sınav odaklı bir yaklaşım hakim olup mesleki eğitimi geriye itiyor. Sınav odaklı bir konu olan ve öğrencinin akademik başarısına dayalı bir başarı sistemi kuran mesleki eğitim, emek ve alın teri kaçınılmaz olarak geri itilmektedir.Ancak Türkiye’de Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında mesleki eğitimin önemi çok daha fazla ortaya çıkmıştır. 250 milyar dolar civarında yurtdışı ihracatı olan bir ülkenin en önemli itici unsurlarından birinin de hiç şüphesiz mesleki eğitime katkısı olduğunu belirterek, “Yatırımlar ve mesleki eğitimde vizyon ve çıkış noktaları” dedi.
‘İŞLETMELERİMİZ BÜNYESİNDE BELİRLİ NİTELİKLERİ OLAN OKULLAR AÇACAĞIZ’
Mesleki eğitim konusunda yeni bir çalışma hayata geçireceklerini kaydeden Şamlıoğlu, şöyle konuştu:
“Sabah akşam mesleki eğitim okulları açsak, sabah akşam atölyeler ve laboratuvarlar kursak da maalesef bu atölyeler ve laboratuvarlar birkaç yıl sonra demode oluyor. Bu vesileyle konuya bir de bakanlık perspektifinden baktık. Milli Eğitim Bakanlığı, gördük ki bu işi sabah akşam yapsanız da bir işe yaramıyor. O zaman başka bir şey yapalım. İşletmelerimizi okul gibi görelim, özellikle organize sanayi bölgelerinde. İşletmelerimiz bünyesinde okullar açacağız. belli niteliklere sahip. Biz buna bölüm içi okul diyoruz. Yani öğretmen arkadaşlarımız o işin içinde olacak, öğrencilerimiz branşta hem teorik eğitim alacak hem de üretime katılım sağlayacak. Eğitimle üretimi iç içe geçireceğiz. Burada Şubelerimizden, sanayicilerimizden, girişimcilerimizden bir beklentimiz var; onlara emanet ettiğimiz gözümüzün ışıltısı, çocuklarımız elbette haklarını koruyacaklar, çocuklarımız daha iyi eğitim alsınlar diye burslarla destek verecekler. Daha iyi ortamlarda, daha sonra da nitelikli işçi çalıştırmalarını isteyeceğiz. Yani çocuklarımız 4 yıl sektördeki patronlarla birlikte eğitim görecek, aynı zamanda 4 yıl sonra çocuklarımız yine kendi alanlarında, aynı işyerlerinde nitelikli istihdam yaratacak. İşte o zaman istihdamı da gören genç kardeşlerimizin mesleki eğitimi daha çok tercih ettiğini göreceğiz. Çocuklarımızı orta düzey çalışan, aranan çalışan gibi kavramlarla tanımlamıyoruz. Bunu da kullanmıyoruz. Çünkü çocuklarımız hem hukuka uygun hem de bu ülkenin hayalindeki prestije sahip girişimci olarak yetişecekler. Üniversitelerimizin desteği, önlisans programlarımız ve kurduğumuz bağlantılarla yeniden teknisyen olarak yetiştirilecekler. Yarın bu çocuklarımız gidip iş tecrübeleriyle kendi işlerini açacaklar ve patron olacaklar. “Profesyonel olacaklar ve bu ülkenin kutsal yürüyüşüne hizmet edecekler.”
‘BU KONUDA TOPLAM GELİŞİMİ HEDEFLEYECEĞİZ’
Başlangıç noktalarının mesleki eğitim olduğunu vurgulayan Şamlıoğlu, “Bu konuda topyekûn gelişmeyi hedefleyeceğiz. Bu nedenle mesleki eğitimde çocuklarımızın aldıkları eğitim alanında istihdamına büyük önem veriyoruz. Maalesef Burada iyi plan yapamadığımız için çocuklarımız örneğin 4 yıl torna, makine eğitimi alıyor ama sonra biz çocuklarımızla ilgileniyoruz.” Taksi şoförü ve kurye oldu. Bu meslekler de saygın mesleklerdir ama sonucunun prestijiyle bu çocuğu mesleki eğitimde tornacı olarak yetiştirdim. Onun 3-5 net değerini yüksek öğrenimde, farklı bir lisans programında kaybetmek istemiyoruz. Gerekirse bu çocukların bazı vasıflarını düşürelim, ortaöğretim düzeyinde çözelim ve iş gücü olarak mümkün kılalım. Hakkari’de, İstanbul’da, Antalya’da, Artvin’de de aynı ruhla hayata geçirelim ve gençlerin alın teriyle, helal parasıyla Türkiye’nin ekonomik büyümesine, iş gücüne katkı sağlayacak yeni bir proje ortaya koyalım. Sistematiği bir yaşam oluşumu olarak sunacağız ve muhtemelen tüm dünyanın konuştuğu yeni bir projeyi hayata geçireceğiz. Kısa vadede, orta vadede ve uzun vadede yapacaklarımız var. “Bu algıyı ve gerçeği değiştireceğiz ve millet olarak inşallah sadece kendi topraklarımızda değil, diğer Türk Cumhuriyetleri’nde, özellikle Balkanlar’da, İslam coğrafyasında, mesleki eğitimdeki fırsatlarımızı öne çıkaracağız. Tüm insanların yararınadır” dedi.
Toplantı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
