Aon’un Ipsos ile ortaklaşa yürüttüğü “Küresel Çalışan Refahı Araştırması 2022 – 2023”ün sonuçlarını yayınladı. Araştırmaya Türkiye’nin de içinde bulunduğu 46 ülkede çeşitli branşlardan 1.138 şirket katıldı.
Anketin küresel sonuçlarına göre, yanıt verenlerin yaklaşık üçte ikisi, çalışan refahının 2020’den beri şirketleri için daha önemli olduğunu söylerken, yarısından biraz azı, çalışan refahının bu zaman diliminde bir öncelik haline geldiğini söylüyor.
ŞİRKETLER BARIŞI ÖNEMSEYİ DEVAM EDİYOR
8 şirketten 7’si çalışan refahı için en az bir girişim yürütüyor, yüzde 83’ünün çalışan refahı için bir stratejisi var. Bu oran 2020 yılından bu yana yüzde 28 arttı.
Bu, şirketlerin dörtte birinden fazlasının son iki yılda çalışanların refahı için yeni bir strateji uyguladığı anlamına geliyor. Ayrıca şirketlerin yüzde 43’ü çalışanların refahı için yatırımlarını artırdıklarını belirtiyor.
Aon Turkey Health and Wellbeing Assays Genel Müdür Yardımcısı Sinem Yalçın, “Şirketlerin enflasyon, ekonomik şok, iş gücü kaybı ve uluslararası çatışmalar gibi dalgalanma ve belirsizliklerle karşı karşıya kaldığı bir ortamda, çalışanların refahı için girişim ve stratejiler azalır.
Ayrıca, COVID-19 salgınının başlangıcında, şirketler çalışanlarının inançlarını korumak için mücadele ederken refah en önemli öncelikti. Ancak pandemi kademeli olarak etkisini azaltırken, refahın zaman içinde değerini ve önceliğini kaybedebileceğini de varsayabilir.
Ancak Aon’un 2022 – 2023 Küresel Refah Araştırması bunun tam tersini ortaya koyuyor. Çalışan refahı hala şirketlerin en öncelikli bahislerinin ortasında yer alıyor. Geçmişte bu alan, şirket performansını iyileştirebilecek bir alandan ziyade uygun maliyetli bir alan olarak görülüyordu.
Ancak bugün şirketler refah için hem kaldıraçlarını hem de finansal yatırımlarını artırmaya devam ediyor ve yetenekleri çekmenin ve elde tutmanın bir yolunun çalışanlar için sürdürülebilir bir iş hayatı oluşturmak olduğuna inanıyorlar.”
GLOBAL ŞİRKETLERİN EN DEĞERLİ ÖNCELİKLERİ
Aon’un araştırmasına göre, dünyanın dört bir yanındaki şirketler çalışan refahına öncelik verirken, aynı zamanda yetenekleri çekmenin ve elde tutmanın kuruluşları için en değerli öncelikler arasında olduğunu belirtiyor. Şirketler önümüzdeki beş yıl için en değerli önceliklerini şöyle sıralıyor:
ÇALIŞAN SAĞLIĞI: ÇALIŞANIN GENEL, FİZİKSEL, DUYGUSAL, SOSYAL, MESLEKİ VE MALİ SAĞLIĞI
– Yeteneği çekmek ve elde tutmak
– Kârlar ve finansal marjlar (yani, maliyetlerin ve etkinliklerin kontrolü)
-Ürün ve/veya hizmetlerde yenilik
-Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG)
-En değerli konu zihinsel ve duygusal sağlık Şirketler, refah stratejilerini uygularken karşılaştıkları en değerli sorunun duygusal refah olduğunu bildiriyor. Şirketler, çalışan refahındaki en değerli beş konuyu formda sıralıyor: Zihinsel ve duygusal refah, tükenmişlik / bitkinlik, çalışma ortamı / kültürü, sanal ve hibrit çalışma temeli, finansal risk ve gerginlik.
YETENEKLERİ ÇEKMEK TÜRKİYE’DE EN ÖNCELİKLİDİR
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de şirketlerin öncelikleri arasında çalışan refahı küresel trendin aksine dördüncü sırada yer alırken, yetenekleri çekmek veya elde tutmak ilk sırada yer alıyor. Türkiye’deki şirketlerin ilk 5 önceliği şu şekilde sıralanıyor:
– Yeteneği çekmek ve elde tutmak
-Ürün ve/veya hizmetlerde yenilik
– Kârlar ve finansal marjlar
-Çalışan Refahı
-Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG)
RUH VE DUYGUSAL SAĞLIK TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ SORUNU
Türkiye’de çalışan refahı ile ilgili sorunlar göz önüne alındığında, dünya trendleri doğrultusunda ruh ve duygusal sağlık ilk sırada yer aldı. Türkiye’deki şirketler, çalışan refahı ile ilgili en önemli 5 sorunu sıraladı: Ruh ve duygusal sağlık, tükenmişlik/bitkinlik, fiziksel sağlık, finansal risk ve stres, çalışma ortamı/kültür.
Türkiye’deki şirketlerin yüzde 68’ine göre çalışanların refahı önemini koruyor. Nitekim şirketlerin yüzde 46’sı çalışan refahını genel iş süreçlerine ve yetenek stratejilerine tam olarak entegre ettiğini düşünürken, yüzde 36’sı bu entegrasyonu az da olsa başardığını belirtiyor.
Öte yandan, şirketlere çalışan refahını neden önceliklendirmedikleri sorulduğunda, ankete katılanların yüzde 25’i çalışan refahının kendi iç anketlerine kıyasla neden zaten oldukça yüksek olduğunu belirtiyor.
